Ana içeriğe atla

En Sıcak Hal

2 Temmuz, 12 ayın belki de en sıcak hali. Tüm aylar sıcak ama bu ay başka bir sıcakmış bir defa daha anladım.. 2 Temmuz 2014 Sivas, ufacık bir konuşma; 
Madımak Oteli önünde elimde Huriye Özkan'ın fotoğrafının olduğu bir bayrak ile dururken bir el dokundu omzuma. Baktım eller buruş buruş,sıcakta kalmaktan derisi kalınlaşmış ve tahminimce çalışmaktan kaynaklı nasırlar tutmuştu. Huriye Özkan, Yeşim Özkan ''ahhh ahhh , nasıl kıydılar bu canlara. Nasıl kıyılır bunlara '' dedi. Tamamen arkamı döndüm ve ilk önce dikkatimi çeken kalın beyaz renkli çerçevesi olan gözlükleriydi. Daha derin baktım, gözleri ile karşılaştım. Temmuz sıcağından nemlenen gözlerinin bir kısmı mahmur bakarken diğer kısmı öfkeli ve dimdik ayaktaydı. Şimdi dikkatim yüzüne büyük gelmiş beyaz kemik gözlükleri değildi. Gözlerinin daha derinine daldım ,burası kocaman bir okyanustu. Sürekli büyümekte olan bir okyanus... Sonra suskunluğumu bozdum ve Siz , siz Huriye Özkan'ı tanıyor musunuz ? dedim. Evet canım tanımaz mıydım, Huriye ve Yeşim ahh güzel kızlarım dedi.... Sonra kalın derileri olan,nasırlaşmış ve buruş buruş elleri ile sırtımı sıvazlarken , onları dimdik tutun hiç bırakmayın, bu canlar bizim içimizde kor gibi yanıyor dedi ve arkasını dönüp sakin adımlarla uzaklaştı. Sol elinde tuttuğu ve yıllardır kullandığı belli olan bastonu ona bir dost sıcaklığı ile sarılmıştı... Ve ben tekrar güneş gözlüğümün arkasına gizlediğim ve birilerinin görmesinden çekindiğim ıslak gözlerimle Madımak'a sonra elimde tuttuğum bayrağa baktım... Bu olayı neden mi anlatıyorum, anlatıyorum çünkü sokakta insanların gözlerine bakın. Orada tüm acıları , haykırışları,isyanı,mücadeleyive büyük sevgiyi göreceksiniz....
Sema Yayla

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PANAYIR SAATİ

                                                                                                                                 Panayır Saati      Gök maviye yakın , kızıldan bozma bir yavruağzı ile aydınlatıyor içimizi. İçimiz ölümler dehlizinden geçerken mücadele dolu bir acıyla yüklü. Bilinmeyenin kıyısında incelikle taşıdığımız kalbimiz orta yerinden çatlamakta. Çatlaktan sızan ''hü'' sesleri hücum ediyor sabaha. Gök asıldığı yerden kaçmaya hazırlanıyor.  Tersleşmiş başparmaklarıyla kendini Tanrı ilan eden Simülakrlar'ın  cehennemine meydan okuyor Uranos. Dur ihtarına uymuyor Uranos.  Tersleşmiş başparmaklarıyla kavradıkları silahlardan nizami bir ses yankılanıyor. Takıdı tak tak tak, takıdı tak tak , ta tak, taak tak !  Uranos rüzgarı alıyor göğsüne , dağlar boyunca koynunda saklıyor nizami seslerin içine sinmiş ''hü''leri .   Bir yankının içine siniyor tak taklar , rüzgarı hapsediyorlar dağların eteklerine. Dağlar dorukların

NEYİN PARÇASI OLDUĞUMUZU BİLİYORUZ BİLDİRİSİ

         Bizim için; bol direnişli,bol koşmalı,bol gözaltılı,bol hapishaneli,bol ölümlü,bol talcidli,bol limonlu,bol ağlamalı,bol gülmeli,bol sevdalı,bol ayrılıklı,bol dizeli,bol pankartlı,bol sloganlı,bol dayanışmalı ,bol sapanlı,bol mahkemeli yıllar oldu. Onlar için; bol kutulu,bol kanlı , bol çalmalı, bol yalanlı,bol kesmeli,bol camili,bol saraylı  yıllar oldu.  Bizim için; bol umutlu,bol baretli, bol kömürlü, bol ağrılı,bol anneli,bol çocuklu,bol ağaçlı,bol zeytinli ,bol baskınlı,bol boyalı yıllar oldu Onlar için; bol kutulu,bol kanlı , bol çalmalı, bol yalanlı,bol kesmeli,bol camili,bol saraylı  yıllar oldu. Bizim için; bol alkollü,bol halaylı,bol horonlu, bol çadırlı,bol barikatlı ,bol tazyikli,bol kardeşli, bol aşklı,bol sarılmalı,bol yaralanmalı,bol sınavlı,bol bildirili,bol manşetli ,bol madenli, bol kırmızı kartlı yıllar oldu Onlar için; bol kutulu,bol kanlı , bol çalmalı, bol yalanlı,bol kesmeli,bol camili,bol saraylı  yıllar oldu. Bizim için; bol kedili, bol

SİSTEM MELANKOLİKLERİ

                                        ''Gökkuşağı gibi duygulu şiir, ancak karanlık bir temelden çıkarılır, bu yüzdendir ki, dehasına şairin, melankolik ögeler katılır . '' Gothe     Bugünlerde bir melankoli dalgası alıp vuruyor bizi bilmediğimiz kıyılara, örneğin bir halk düşse yere üşeniyor almaya melankolikliğinden. Yada bir kedi ölüyor olsa  karşısında , görmezden geliyor melankoli kafalarında.... Ihlamur ve Ben      Bu melankoli günlerinde  onu tanımaya ihtiyacımız olduğundandır bu yazım.  Tarihte Melankoli      Homeros destanında  ilk melankolik kişiyi görüyoruz. Bu kişi Camus'a göre tanrılar tarafından lanetlenen ve cezalandırılan ilk insan  Sisyphos'un torunu , Bellerophontes 'tir. Ayrıca , Troya savaşlarının ünlü komutanlarından Aias, sonu intiharla biten melankolik kişiliğin ilk örneklerindendir.  Melankoli üzerine ilk kapsamlı çalışma günümüzden iki bin dört yüz yıl kadar önce, Antikçağ,Kos Adası Tıp Okulu'nd