SANAT VE SANATÇIYLA HESAPLAŞMA bozkır dayanıklılığımızın tarlasında kalbimiz ellerimiz ayaklarımız arasında ve kimsenin bölemediği şarkıyı güllerin, buğdayların ve acının şarkısını bir haziran uygulayacak sesimize. T. Uyar Devrim Taksim’de göz kırparken sokakları dolduran ritmler,renkler,yazılar,dizeler ve çizgiler bize şunu gösterdi. Beş ay önce 31 Mayıs gecesinde her şey değişti ve bu değişimden sanat ve sanatçıda etkilendi. Oysa ki 1 Haziran’dan önce sanatçı bu dünyayı “evi olarak görmeyen ve kendine yepyeni estetik bir dünya kurabilen, bu dünyadan sıyrılabilen insandı. 1 Haziran'dan önce diyorum, çünkü ondan önce ki aylarda bize söylenenleri ya kabul ediyor, ya da kendi düşüncemiz dışında ki düşüncelere alan açmıyorduk.Kısmen sorguluyorduk ya da kendimizi dayatarak soruyorduk.Öğrenmek yerine öğretmeyi tercih ediyorduk. Bu öğretme sürecinde hepimiz birer öğretmendik ve beslendiğimiz nokta sözlüklerdi.Bilirsiniz bir kelime hayatımıza girmeden önce sözlüklere b