Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bozkırın En Büyük Caddesi

                                         Solfasol: Ankara'nın Gayriresmi Gazetesi

SANAT VE SANATÇIYLA HESAPLAŞMA

SANAT VE SANATÇIYLA HESAPLAŞMA bozkır dayanıklılığımızın tarlasında kalbimiz ellerimiz ayaklarımız arasında ve kimsenin bölemediği şarkıyı güllerin, buğdayların ve acının şarkısını bir haziran uygulayacak sesimize. T. Uyar     Devrim Taksim’de göz kırparken sokakları dolduran ritmler,renkler,yazılar,dizeler ve çizgiler bize şunu gösterdi. Beş ay önce 31 Mayıs gecesinde her şey değişti ve bu değişimden sanat ve sanatçıda etkilendi. Oysa ki 1 Haziran’dan önce sanatçı bu dünyayı “evi olarak görmeyen ve kendine yepyeni estetik bir dünya kurabilen, bu dünyadan sıyrılabilen insandı. 1 Haziran'dan önce diyorum, çünkü ondan önce ki aylarda bize söylenenleri ya kabul ediyor, ya da kendi düşüncemiz dışında ki düşüncelere alan açmıyorduk.Kısmen sorguluyorduk ya da kendimizi dayatarak soruyorduk.Öğrenmek yerine öğretmeyi tercih ediyorduk. Bu öğretme sürecinde hepimiz birer öğretmendik ve beslendiğimiz nokta sözlüklerdi.Bilirsiniz bir kelime hayatımıza girmeden önce sözlüklere b
     Sanat ve İnsandan, sanat’ta yeni insana     Büyük S ile başlayan Sanat  diye bir şey yoktur, toplumsal süreçlerde üretilen sanat vardır. Bireysel alanın ve düşüncenin ürünü olarak tanımlanan Sanat, insan kavramı üzerinde kurulurken. Toplumsal süreçleri gözardı etmeksizin bireysel alanlarında, politik olduğunu söyleyen sanat yeni insanı oluşturan bir dinamiktir. Bu dinamikten bi haber olanlara itafen yazılmış olan bu yazı, sanat kavramını tüm boyutlarını ortaya koyarak sanatın oluşturduğu bireyciliği yani insanı kırarak, sanattan yeni insanı işaret eder… Sanatın varlık nedeni hiçbir zaman aynı kalmaz. Sınıflara bölünmüş ,iç çatışmayı sürdüren toplumda sanat farklı görevler üstlenmiş ve propaganda yapılmıştır .Propaganda  Latincede propagare kökünden (bir filizin toprağa dikilerek yeni bitkiler elde edilmesi) doğan “propagand” kelimesinin (yayılması gereken) doğmasından oluşmuştur. 1622 de 30 yıl savaşlarının başlamasıyla Papa XV. Gregory Hristiyan olmayan ülkelere gönderi
Mağaralardan Evlere Kadın    İnsanlık tarihinine baktığımızda, insan  izleri ilk olarak Afrika’da mağara duvarlarında karşımıza çıkar.  İnsanlığın en eski buluntusu 150 bin yıl önce buzul çağda Neanderthal dönemine aittir. Bu döneme ait taş alet ve mağara duvarlarına çizilmiş hayvan figürlerine rastlıyoruz. Mağara duvarlarına çizilmiş hayvan figürleri ruhlar dünyası ile iletişime geçme için çizildiği ve ayinsel bir üretim olduğu düşünülüyor(Şamanizm). Daha sonraki dönemde Kromanyonlar   ürünlerini daha farklı biçimlerde ortaya koyuyor(malzemeler çoğalıyor,Üst paleolitik dönem). Ve bu dönemde insan figürü  yapıtın öznesi konumuna getiriliyor. Hayvanların betimlendiği bir çok duvarda rastladığımız insanların sadece erkek bedeni olduğunu görüyoruz. Ve insanlık tarihine ışık tutan mağara resimlerinin sadece 1 tanesinde kadına yer verilmiştir, İspanya'nın  Bicorp Valencia kasabasında bulunan M.ö 7000 yıllarında yapıldığı tahmin edilen mağara resimlerinde arılarla çevrili bir kadın