2 Temmuz, 12 ayın belki de en sıcak hali. Tüm aylar sıcak ama bu ay başka bir sıcakmış bir defa daha anladım.. 2 Temmuz 2014 Sivas, ufacık bir konuşma; Madımak Oteli önünde elimde Huriye Özkan'ın fotoğrafının olduğu bir bayrak ile dururken bir el dokundu omzuma. Baktım eller buruş buruş,sıcakta kalmaktan derisi kalınlaşmış ve tahminimce çalışmaktan kaynaklı nasırlar tutmuştu. Huriye Özkan, Yeşim Özkan ''ahhh ahhh , nasıl kıydılar bu canlara. Nasıl kıyılır bunlara '' dedi. Tamamen arkamı döndüm ve ilk önce dikkatimi çeken kalın beyaz renkli çerçevesi olan gözlükleriydi. Daha derin baktım, gözleri ile karşılaştım. Temmuz sıcağından nemlenen gözlerinin bir kısmı mahmur bakarken diğer kısmı öfkeli ve dimdik ayaktaydı. Şimdi dikkatim yüzüne büyük gelmiş beyaz kemik gözlükleri değildi. Gözlerinin daha derinine daldım ,burası kocaman bir okyanustu. Sürekli büyümekte olan bir okyanus... Sonra suskunluğumu bozdum ve Siz , siz Huriye Özkan'ı tanıyor musunuz ? dedim. Eve